Bu hareketin farkına vardığımda onları 'Aksi İstikamet'te buldum. 1998 yılında Kod müzikten yayınlanan albümde 'Demiryolu Çocukları' ile Türkiye'de yayınlanan ilk yasal parçalarını yapmış oldular. O zamana kadar sağdan soldan duyduğumuz konserlere gitmeye çalışırdık. Sadece konserlere gitmek ile kalmaz birbirimize sürekli 'Yasaklanmış bu albüm' diye bir yerlerden çektiğimiz kasetleri dinletir fena halde yasakları aşan tiplermişiz gibi övünürdük.
'Telaşa Mahal Yok' dediğinde Rashit Punk'ı ayırt etmeye başladık. Kimisi Pentagram, Diken, Whisky ile yola devam ederken Rashit başka bir kitle oluşturuyordu. 2003 yılına gelindiğinde grupta biz de büyüdük sanırım bu büyüme işine çabuk adapte olamadığımızdan 'Adam Olmak İstemiyorum' dedik hep beraber.
Kapital yayılmış, pop kültürü denilen saçmalık her rafta yerini almış, krizler günden güne patlak verirken büyümekten korkmaya başladığımız günlerde idik. Siyah giyen çocuklar satanist ilan edilip Akmar'ın silüeti değiştirilmeye başlandığında eleştirmek işi bizlere kalmıştı. Sanırım bu yüzden 'Kapak Güzelleri' albümü hayatımda hep büyük bir yer tuttu.
'Herşeyin bir bedeli var. Satılıktır tüm insanlar'
Beklediğimiz hiçbir şey olmamıştı. Toplanıp sert çocukları oynadığımız kapitalizme karşı durup, pop kültürüne laf soktuğumuz zamanlar geri de kalmıştı. Her şeyin bir bedeli vardı ve çoğu kişi bunu kabul edip üzerine etiketini asmış yaşamaya başlamıştı. Sanırım öyle çok kargaşa yaşadık ki hep beraber hangisi doğru arasında ki git geli yaşarken grubun bana göre en iyi şarkısı geldi. Uzun süre kulaklığım da tek çalan şarkı oldu. Dünya listelerini bilemem ama benim listemde 4 ay sanırım hep zirvedeydi. 'Herşeyin Bir Bedeli Var' albümünde ki Çarpışan Otolar.
2010 yılında geri döndüğünde Rashit bir çoğumuz değişmiştik. Hatta en klasik 'Rashit eskiden iyiydi.' geyiklerini yapmaya başladı bazıları. Olan bitene alışmış bir şirkette iş bulan bazılarına inat Rashit'in hala iyi olduğunu savunurken benzer birçok grubun neşeli müzik yapıyoruz biz diye yedirmeye çalıştıkları Punk'ı da gözlerine soktum elbette.
Bugünlerde Rashit yine bir şey söylemek için geri geldi. 'İnsan Neslinin Sonu.' diyor. Biraz sancılı ve ağrılı bir albüme benzettim dinlerken. Sonuna geldik demiyorlar, savaş boyaları da yok değil. Yine de kırgın ve üzgün bir geri dönüş.
Rashit aynı Rashit sadece biraz yorgun hepimiz gibi. Zor kabullenmek gerçeği ama yine de ne zaman dinlesem ilk aldığım albümleri 'Adam Olmak İstemiyorum'u da demeden duramıyorum. Hani şimdiler de hırsızı bile överken insanlar 'Adam gibi Adam' diyor ya. Adam olmak istememek daha çok anlam kazanıyor.
Yeni albümü dinlemek isteyenlerin elbette yeni alışkanlığı indirmek var. TTnet'in müzik sayfasından dinlediğiniz takdirde albümü satın almış kadar oluyorsunuz. Albümü dinlemek için aşağıda ki linki tıklayabilirsiniz.
Ufak bir tavsiye daha 'Kendi Cehennemim' şarkısını bir kaç kez dinlemeden geçmeyin.
Albümü Dinlemek İçin: http://www.ttnetmuzik.com.tr/#album-Insan_Neslinin_Sonu-286576
En sevdiğim Rashit fotoğrafıdır sanırım 2005 ya da 2006 da bir dergi için çekilmişti.
Rashit grubunun kadrosu:
Vokal : Oğuz Taktak
Elektrik Gitar: Tolga Özbey
Elektrik Gitar: Levent Özer
Bas Gitar: Bülent Kabaş
Davul: Orkun Tunç
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder