5 Nisan 2013 Cuma

Pilates İlk Defa Keyifli Geldi

  

  Televizyon tarihinde sanırım kanallarda yüzlerce spor hocası gördünüz. Özellikle benim hiç unutmadığım insanın insana işkencesi diye nitelendirdiğim Ebru Şallı'dan pilates dersi. Sürekli bir nefes alıp verme ve bunu ısrarla mikrofona doğru sesli yapmak. '1 fuuu 2 fuuu 3 fuuuu son fuuu' O hareketleri yapmak bir yana olsun onca nefes alışverişinden sonra sanırım tansiyonum düşerdi. 
   Toplusu, topsuzu, minderde, ayakta her çeşidini gördüm pilatesin hatta öyle ki bazen onlarla birlikte evin içinde aynısını yapmaya çalışan halılarda yuvarlanan kadınları da. Her kanalın sabah kuşağının vazgeçilmez aklımın almadığı hiç bir mücadelenin olmadığı bu programa alternatif konsept düşündüğüm bile oldu. Bire bir tek kale maç mesela. Böylelikle evde ki kişilerde eğlenerek oynayabilirdi. Kapılardan kale direği yapıp evin antresi ve holün de az gol atmışlığım yoktur. 
   Türkmax'te Her Şey Tadında isimli bir programa denk geldim bugün. Konuğunun Nihat Doğan olması kumanda sahibinin ilgisini çekmiş olsa gerek katıldım Türk Filozofun atmasyon felsefesine. Gerçek bir üç kağıtçı olduğunu anlamakta çok zor değil. 'Facebook, twitter ülkenin %10 u dur ülkenin gerçek yüzü değildir' dedi. Ardı sıra '63 kişilik Akil İnsanlar Türkiye'nin mozaik yapısının özetidir.' 
    Neyse ki bitişi ile beraber 4 kişilik bir pilates ekibi çıktı. Zumba günü bugün dedi kısa saçlı Gerda isimli bir kadın. Üçü kadın biri erkek olmak üzere dört kişi müzik eşliğinde oynamaya başladı. Son dönemin popüler balkan ve rus şarkılarını çalıp oynamaya başladılar. Şarkılardan mıdır? Ekibin garip dansından mıdır? Kitlenip ekrana oturduğum yerde ki konumumu bozmadan çeşitli uzuvlarım ile oynamaya başladım. Ekip bir koreografi tutturmuş gidiyor arkada uzun siyah saçlı bayan ise egemenliğini ilan etmiş başka bir ülke dansını yapıyordu. Erkek olan pilatesçi arkadaş sürekli terliyordu. Bildiğin halı saha maçı sonrasında çay içerken sohbet ettiğin arkadaşın gibi. İşin ilginç yanı adam terledikçe tişörtünde ki terin kalp şeklini almasıydı. Dedim ciddi çalışılmış bir koreografi olsa gerek. Neyse ki sonradan ter göğüs teri ile birleşince görüntüye olan ilgimi kaybettim. 30 Dakika boyunca karşılıklı oynadık. 
    Pilates sanırım ilk defa bu kadar eğlenceli bir hal aldı gözümde. Daha sonra öğrendim ki birde Nişantaşı'nda Pilates salonu varmış Gerda Hanımın. Uzak olmasa bugün şu saatlerde karşılıklı oynuyor olurduk. Yaz geliyor biraz kilo vereyim diyorsanız ya sabahları Turkmax'te ya da Nişantaşında ki salonunda güle oynaya kilo verebilirsiniz. 
    Reklam oldu ama iyi oldu durduğum yerden oynattığım 93 kg vücudumda bir gram eksildi ise yaparım ben bu reklamı arkadaş. Teşekkürler Gerda Hanım ve ekibi. 

Cüneyt Avcı

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder