Bu yıl da ilk adım atıldı. Seçimlerde %10 barajıyla azınlığın değil, paralının, reklam verenin, şov yapanın kazandığı ülkem de üniversitede aynı mantıkla işliyorsa bunu çok görmemek lazım. Üç milyon genç beyinin yarısı 'Bak Ayşe Hanımın ufak oğlan Odtü'yü kazanmış.' diyerek aşağılanacak diğerleştirilecek, çirkinleştirilecek. Seneye tekrar girme ihtimali olanlar sınava çalışmak için yeniden yola koyulurken bir kısmı ticarete atılacak. Komşunun üniversiteye başlayan oğlundan daha çok para kazanma telaşı ile başladığı hayat yolculuğunda 'Okumuşlar da ne olmuş ben iki kat fazla kazanıyorum' mutluluğunu yaşamak için kimi zaman dolandıracak, kimi zaman siyasi yalakalık yapacak. 'Ah keşke okusaydım' grubu da çıkacak elbette, onlar evliliklerinden sonra çocuklarına ben yapamadım sen yap sorumluluğunu yükleyecek olanlar. Yine de adı her ne olursa olsun yarışın ilk etabı geçildi.
Sınavı kazananların önün de Önlisans seçme hakları olacak Yurdun herhangi bir bölgesinde lise ayarında ki eğitim seviyesi ile o ilçeye para kazandırmak için gidecek beyinler. Şehirden uzak kurulmuş okullarının minibüsçülüğü desteklemesi ile başlayan bu hikaye 'Talebe iseniz kişibaşı' kira modeline geçilecek. Kendi çocuklarının okuması için verdikleri emekleri unutup başkasının çocuklarını kazıklamak(!).
2013 yılındayız, çocuklarınız daha bir çok sınava girecek. Kazanacak ve yahut kaybedecekler. Asıl önemli soru şu. Türkiye de diğerleri ile eşit yaşayabilmek için kaç puan almak lazım?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder