Ofiste her şey normaldi. Toplantı bitmiş işlerine doğru gidiyordu herkes. Bir şeyler eksikti ve içimde yaşanan her şeyin bir hayal olduğu düşüncesi vardı. Rüyada gibiydim, algılarım açık ama yaşadığım her an bir anlam ifade etmiyordu.
İlk müşteri toplantısına girdiğimde karşımda ki adam düzgün giyimli bir konfeksiyon sahibiydi isteklerini anlatırken gözümde küçülüyor işine dair anlattığı ne varsa saçma sapan geliyordu. Bildiğin bir kaç şanslı yatırım ile buraya geldiği açıktı o ise kendini bir bok sanıyordu. Ayağa kalkıp masanın diğer yanından sert bir tokat atarak adamı dövmek istiyordum. Konuştuğu her ne ise dinlemiyor aklımda sadece neden böyle biri ile muhattap olduğum sorusu dönüp duruyordu.
Görüşme bittiğin de ayağa kalkıp teşekkür ettim. Ne istediğine ya da ne yaptığıma dair en ufak fikrim olmadığı gibi acil bir sigara içme ihtiyacı duyuyordum. Ay sonu olduğundan cebimde ki sigara ve kalan parayı denkleştirmeye çalışıyordum. Akşama içecek hiçbir şeyin olması sinirlerimi bozuyordu. Arabaya bindiğimde Pilli Bebek çalıyordu. Bağırarak söylediğim şarkının sonunda yoldaydım. İkinci görüşmenin birincisinden pek bir farkı yoktu. Nedense hiç bir şey konuşulmamasına rağmen bütün günü orda tükettim. Eve giderken sadece iki bira ve sigara alacak param vardı. Umarım o krizlerden birini yaşamadan sızabilirdim...
Ve sessiz bir hastalık yürüyor beynime.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder