2 Kasım 2012 Cuma

Bloodstain - 2 (Tamamı ile gerçek bir yalnızlık öyküsü)


Küvetin içine bir kez daha kusuyordum. Suyu açtığımda keskin bir soğuk sardı önce halime göre çok hızlı tepki verdi bedenim ayaklarımı kendime doğru çekip bir süre ısınmasını bekledim. Bir kaç haftadır ilk defa yaşadığımı hissediyordum. Su küveti temizledikçe kendime geliyordum. Ayağa kalkıp saçlarımı ıslattığımda yüzümden akan suyun sertçe çarpışını dinliyordum. 
İçeri de uzun zamandır çalmayan telefonumun çaldığını duyuyordum. Arayan kişi mutlaka bir müşteri olmalıydı (Bir iletişim şirketinde Kurumsal Müşteri Yöneticisi olarak çalışıyorum.) Çok sevdiğim Drowning Pool melodisini dinliyordum. Bulunduğum durum itibari ile sadece solistinin ölmüş olduğu geliyordu aklıma sürekli. 
Banyodan çıktığımda aynanın karşısında izledim bir süre kendimi. Çıplak omuzlarıma baktığım, tek tük tüylenen göğüslerime. Suratıma bakmaktan korkuyordum sanki suratıma baktığımda yerinde olmadığını görecekmişim hissine kapılmıştım. Korkum gitgide artıyor yere bakarak bornozumu arıyordum el yordamı ile.
Endişem artarken kapı çaldı. Bu anlık gürültü beni bulunduğum yerden sıçratmaya yetti heyecan içinde bornoza sarıldım. Kapı ikinci kez çaldı.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder