2 Kasım 2012 Cuma

Kırılacak...

Yazın sıcağı beyin hücrelerimi pişiriyor. Bütün hava durumu raporlarında yarın daha çok bunalım yaşayacağımızı söylüyor haber spikerleri. Alkol oranı yüksek öğlen aralarına son verdim sızmalara sebep olduğu için.Sana ayırdığım özenli dakikalardan çalıp gidecek promili yüksek ne varsa terk ettim.Anlam yüklemeye çalışırken yaşadığımız hayata kaybettiğimiz şeyin yarattığımız anlam olduğunun farkına varamadın.
Şimdi aynanın iki ucunda hiç görmediğimiz bizler oluverdik. Duyduğun hiçbir masala benzemediği için özür dilerim sevgilim. Balkonun soğuk demirlerine yaslanmış çıplak tenini özlediğimi sana söyleyemediğim için sen gittikten sonra parmaklıkları öpeceğim ben.
Yok oluşunu seyreden iki bezgin ruhun birbirine çarpan bu dalgın halinin peşine takılıp sokağa atacağım kendimi. İlk melodisi 9/8 vurur aşkın. Düğünlerin sonunu ağıtlarla bağlar köylü kadınlar. Bu sabah ayna da ben yoktum sevgilim. Benim yüzümün yansımasında gördüğüm gözyaşlarına boğulmuş bir çocuk vardı ölü köpeğinin ardında ağlayan. Ay sonunu bekleyen memur vardı imgelerimde sana aşk cümleleri kurarken. Yanlışın kutubunu ararken iklimlerini unuttuğum kadın ya sen söyle kutupsal bir itim gücü müdür seninde bu yaptığın?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder